Türkiye’nin en köklü vakıflarından biri olan İstanbul Eğitim ve Kültür Vakfı (İSTEK), 40. yılını görkemli bir törenle kutladı. Vakfın Kurucusu ve Onursal Başkanı Bedrettin DALAN’ın 15 yaşındaki hayalinden doğan, bugün Türkiye genelinde onlarca okul, üniversite ve hastaneye dönüşen bu büyük eğitim projesi, hem geçmişe saygı hem de geleceğe umut mesajlarıyla bir kez daha vurgulandı.

 

Kutlama, vakfın doğum günü olan 26 Ağustos’un adını taşıyan Yeditepe Üniversitesi kampüsünde gerçekleştirildi. Törene İSTEK Vakfı ve Yeditepe Üniversitesi Kurucu & Onursal Başkanı Bedrettin DALAN, İSTEK Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı ve Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Burak DALAN, İSTEK İstanbul Eğitim Hizmetleri Yönetim Kurulu Başkanı Barış DALAN, mütevelli başkanı ve üyeleri, rektör, yöneticiler, akademisyenler katıldı.

 

“Drina Köprüsü Kitabını 15 Yaşında Okudum ve O Gün Kendime Bir Söz Verdim!”

 

Törenin açılışında gösterime giren film, İSTEK Vakfı’nın eğitim, bilim, sağlık ve vicdan ekseninde 40 yıl boyunca adım adım nasıl ilerlediğini gözler önüne serdi. Bedrettin DALAN, salondaki duygusal havayı perçinleyen bir konuşma yaparak vakfın ilham kaynağının çocukluk yıllarına dayandığını anlattı:

 

“15 yaşındaydım. İvo Andriç’in Drina Köprüsü kitabını okudum ve o gün bir hayal kurdum. Bir gün ben de bir vakıf kuracağım diye kendime söz verdim. Aradan yıllar geçti, mühendis oldum, siyasetle ilgilendim. Ama bu hayalim hiç değişmedi. Nihayetinde bu hayali 1985 yılında gerçeğe dönüştürdüm.”

 

“Heyecan Duyulmadan Yapılan İşler Başarılamaz!”

 

Vakfın duvarlarında yazılı olan “Heyecan duyulmadan yapılan işler başarılamaz.” sözüne atıfta bulunan DALAN, bunun bir yaşam felsefesi olduğunun altını çizdi.

 

Konuşmasında vakfın sosyal sorumluluk misyonunu da vurgulayan DALAN, İSTEK Vakfı’nın yalnızca maddi olanağı olan çocuklara değil, olanakları sınırlı olan binlerce öğrenciye de nitelikli eğitim sunduğunu belirtti:

 

“Ben bir vakıf öğrencisiydim. O ruhu hep içimde taşıdım. Bu kurumu kendim veya ailem için kurmadım. Türk milletinin evlatları için kurdum. Bizler eğitimde fırsat eşitliğine inandık ve bu inancı büyüttük. Bugün binlerce çocuğumuz okullarımızda burslu eğitim alıyor.”

 

“Atatürk Rönesansını Devam Ettiren Üniversite!”

 

İSTEK Vakfı’nın kuruluş felsefesinde Atatürk ilke ve inkılaplarının çok güçlü bir yeri olduğunu belirten DALAN, gençleri evrensel bilgilerle donatırken, kültürel ve milli kimliklerinden kopmadan yetişmelerini amaçladıklarını vurguladı.

 

“Bizim mottomuz; Atatürk Rönesansını Devam Ettiren Üniversite! Cumhuriyet’in temel değerlerine bağlı bir eğitim yuvası olarak, bilimle ve akademiyle bu ülkenin geleceğini inşa etmeye çalışıyoruz. Gençlerimize doğruyu göstermek, onları kazanmak bizim en büyük görevimiz.”

 

“Türkiye’nin En Büyük Güçlerinden Biri Bilgili ve Özgüvenli Gençler!”

 

Bedrettin DALAN, Türkiye’nin geleceğine dair duyduğu umudu aktararak “Ben bir Türk vatandaşı olarak hep bu ülkeye nasıl daha iyi hizmet edebilirim sorusuyla hareket ettim. Bizler burada akademi ve bilimle Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’i ileriye taşıyacak bireyler yetiştirmeye çalışıyoruz. Burası, Cumhuriyet’in temel değerlerine bağlı bir bilim yuvasıdır. Türkiye Cumhuriyeti, bin yıllık bir geçmişe sahip köklü bir devlettir. Bizler, görevimizi eksiksiz yerine getirdiğimiz takdirde, bu ülkenin geleceği daha parlak olacaktır. 

 

Türkiye’nin son dönemdeki yatırımlarını ve dış politika çalışmalarını yakından takip etmekteyim. Türkiye, köklü mazisiyle her zaman tarih sahnesinde güçlü bir duruş sergilemiş, yetiştirdiği ülkesini seven evlatlarıyla geleceğe emin adımlarla ilerlemiştir. Bu milletin yetiştirdiği, ülkesine gönülden bağlı milyonlarca vatansever sayesinde bugün çok daha güçlü bir konumdayız. Bu gücü gençlerimize anlatmak, onların bu mirası devralmalarını sağlamak bizlerin en büyük sorumluluklarından biridir. Gençlerimizin provokatif girişimlerle yanıltılmasına müsaade etmemeliyiz. Sokak hareketleri bir girdap, bir hortumdur. Bireyleri nereye savuracağı belli olmaz. Gençlerimize ülkemizin karşılaştığı zorlukları ve bu zorlukları aşmak için gösterilen eşsiz mücadeleyi doğru şekilde aktarmalıyız. Tarihimizi ve milli değerlerimizi benimsemeleri, onların geleceği inşa ederken daha sağlam bir duruş sergilemelerini sağlayacaktır.

 

Unutulmamalıdır ki, Türkiye’nin en büyük sermayesi, Türk gençliği ve vatandaşlarıdır. Bilgiyle donatılmış, özgüvenli bireyler yalnızca kendi yaşamlarını değil, ülkemizin kaderini de şekillendirecek. Bu vizyonu onlara kazandırmak bizim en büyük sorumluluğumuzdur” dedi.

 

Çalışanlara Rozetleri Takdim Edildi 

 

Programda, İSTEK Okulları öğretmen ve öğrencilerinden oluşan koro sahne aldı. Vakfın kuruluşundan bugüne uzanan bir müzik yolculuğuyla izleyicilere nostaljik anlar da yaşatıldı. Bugüne dek imza atılan başarılar, açılan kampüsler ve vakfın büyüme hikayesi paylaşıldı.

 

İSTEK Vakfı’nın 40. yıl filminde Bedrettin DALAN’ın gençliğini canlandıran Ömer Talha Gözümoğlu da sahneye davet edildi. Talha, Bedrettin DALAN’ın elinden hediyesini aldı.
 

Törende, 10, 20 ve 30 yıllık görev sürelerini tamamlayan çalışanlara da altın rozet takdim edildi. Vefa ve emeğin ön plana çıktığı günde, izleyicilerin yoğun alkışları arasında sahneye çıkan çalışanlara rozetleri sunuldu.

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı